Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak, Eğitim Bilimleri Enstitüsünün düzenlediği “Ağ ve Bilgi Toplumunda Lisansüstü Eğitimin Vizyonu” adlı çevrim içi etkinlikte konuşarak dijitalleşme sürecindeki üniversite eğitimini değerlendirdi. Etkinlik sonrası soruları da yanıtlayan Rektör Prof. Dr. Şenocak, yüz yüze eğitimin Eylül ayında başlayabileceğini duyurdu.
“BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedefini benimsedik”
ESOGÜ’nün ana özdeyişlerinden birinin sürdürülebilirlik bir gelecek için yenilik ve iş birliği olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Şenocak üniversite faaliyetlerini bu ana motif etrafında şekillendirmeyi amaçladıklarını belirterek “Bu amaç Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerekliliklerine de karşılık gelmektedir. ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılamalarını engellemeksizin, riske atmaksızın bugünün ihtiyaçlarını karşılayan kalkınmadır. Kuşaklararası adalet ilkesi doğrultusunda, ihtiyaç duyulan beceri ve yeteneklerin geliştirilmesini odağına alan bir eğitimin gerekli olduğuna inanmaktayım. Eğitimin çağdaş ve bilimsel olması, eğitim sistemi ile eğitim yöntemleri, metotları, araçları ve içeriklerinin de bilimsel olması, bilimsel bir disiplin içinde verilmesi, çağdaş teknolojilerin kullanılması gibi hususları içermesi gerektiği açıktır” dedi.
Hem dijital hem örgün eğitim
Üniversitelerin dijitalleşme ile birlikte geleneksel eğitim anlayışını geride bırakmaya başladığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Şenocak mekândan ders içeriklerine, ders işleme tarzından öğrenci ve öğretmen profillerine uzanan geniş bir alanın dönüşeceğini belirterek şöyle devam etti: “Üniversite eğitiminin geleceği ne tamamen dijital ne tamamen örgün olacaktır; ikisi de olacaktır. Fakat eğitimcilerin ve öğrencilerin profilleri, rolleri, gereksinim ve talepleri değişecektir. Dijitalleşmenin etkisi altında eğitim öğretimin organizasyon ve yapısı temelden değişecektir. Öğrenci merkezli eğitimin yeni şekilleri gelişmektedir. Çağdaş eğitim olanakları, sanal gerçeklik gibi yeni nesil öğrenme trendlerinden yaralanma öğrencinin eğitim hakları arasındadır. Öğretimin odağını eğitmenden öğrenciye kaydıran, öğrenci merkezli eğitimin yeni şekilleri öğrencilerden beklenecektir. Bilgi aktarmaktan aktif öğrenmeye, iş birliğine dayalı çalışmaya uzanan bir değişim öngörülmektedir. Öğrenciler kendi öğrenme süreçlerinde çok daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kalacaktır. Öğrenci daha aktif, öğretici ise öğrenme sürecini kolaylaştırıcı yardımcı rol üstlenecektir. Biz de bu amaç için tüm olanaklarımızı seferber ettik” diyerek stratejik karar almada köklü değişim süreçlerinin başlatılması gerekliliğini vurguladı.
Eylül’de yüz yüze eğitim başlayabilir
Etkinliğin sonunda öğrenci sorularını da yanıtlayan Rektör Prof. Dr. Şenocak, okulların açılıp açılmayacağı sorusuna; “Aşılama süreçleri bittiği zaman 2021 yılı içerisindeki eğitimin yüz yüze olacağına inanıyorum. Tabii ki en büyük hedefimiz öğrencileri tekrar kampüste görmek, onlarla beraber olmak. Ama bizim de onların da topluma karşı, toplumun sağlığını korumak adına görevleri var. Pandemi seyri o güne kadar düşer, Türkiye’nin %60’ı ya da %80’i aşılanır, toplum bağışıklık kazanırsa biz de Eylül’de seve seve üniversiteyi açarız” diyerek bu kararın üniversite senatolarınca verildiğini sözlerine ekledi.