Dünya görüşü kavramı, kısaca bireyin içinde yaşadığı dünyayı anlamlandırmada kullandığı bakış açısını yansıtır. Bireyin dünya görüşü; aile, eğitim, içinde yaşanılan çevre, cinsiyet, dini inançlar, kültür, gelenekler, toplumsal kodlar, değerler, ulusal ve evrensel ahlaki ilkeler tarafından şekillenir. Bireyin kendisi ve çevresi ile olan ilişkisinin de sınırlarını belirleyen dünya görüşü yaşamla olan ilişkinin merkezinde yer almaktadır. Dünya görüşü eğitimi, son yıllarda insanların içinde yaşadığı çevreyi anlamlandırması, kendi inancı ve farklı inançlarla ilgili bilgi sahibi olması ve en nihayetinde kendini ve ‘öteki’ni tanıması için okulöncesi dönemden yetişkin eğitimine kadar geniş bir alanda kullanılan bir eğitim yaklaşımıdır.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Aybiçe Tosun Süvüt ve Helsinki Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Dr. Saila Poulter’in yürüttüğü araştırma ise Türkiye ve Finlandiya’da dünya görüşü eğitimini yüksek lisans düzeyinde almış öğrencileri çevrim içi bir biçimde bir araya getirerek dünya görüşü yaklaşımının farklı kültürleri/inançları tanıma üzerindeki etkisini tespit etmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla her iki ülkeden 6’şar öğrenci seçilmiş ve iki ülkedeki öğrenciler birbirleriyle eşleştirilmiştir. Ardından öğrencilerden dünya görüşü eğitiminin kapsamı içinde bulunan konular hakkında mail yoluyla iletişim kurarak birbirlerini tanımaya çalışmaları istenmiştir. Dünya görüşü eğitimi; inançlar, kültürel yapılar ve bunun birey üzerindeki etkisi, toplumsal ilişkiler ve kişinin kendi inancı ile ilgili algılarını kapsamaktadır. Süreç sonunda öğrencilerle görüşmeler yapılmış ve öğrencilerin birbirlerine gönderdikleri mailler ile birlikte bu görüşmeler araştırma verisi olarak kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda her iki ülkeden de öğrencilerin karşı taraftaki öğrencinin dünya görüşünü anlamaya çalışırken kendi dünya görüşleri ile ilgili de derinlemesine düşündükleri ve her bireyin kendine ait eşsiz bir dünya görüşüne sahip olduğu ile ilgili farkındalık geliştirdikleri tespit edilmiştir. Bireyin kendisi için yabancı ve karmaşık dünya görüşlerini anlamada, dünya görüşü eğitiminin olumlu bir etkiye sahip olduğu ve bu tip bir eğitimin tamamen farklı dini ve kültürel geleneklerden gelen bireylerin bir arada yaşamaları için anlamlı bir başlangıç noktası olabileceği sonucuna varılmıştır. Araştırmada aynı zamanda dünya görüşlerini yansıtan ve dünya görüşü paylaşımını temele alan öğretim yöntemlerinin öğretmenlerin eğitiminde kullanılmasının faydalı olacağı sonucuna varılmıştır.
Makale erişim linki: https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/15507394.2020.1815934